HÜMİK ASİT
Topraktaki organik
maddelerin ana içeriği humustur. Hümik asit ise humusun en aktif
maddesidir. Günümüzde artan kimyasal gübre kullanımı humusun hızla tükenmesine
neden olmuştur. Oysaki humus gübrelerin alınımını kolaylaştıran bir maddedir.
Bu sorunun çözümü için son yıllarda hümik madde (hümik asit ve fulvik asit)
uygulamaları yapılmaya başlanmıştır.
Toprak organik maddesi; canlı, cansız ya da
çürümüş (dekompoze) olan tüm organik maddeleri içeren bir terimdir. Tamamen
çürümüş organik yapılar HUMUS olarak adlandırılır. En iyi humus kaynağı
dekompoze olmuş bitki ya da kompost materyalleridir. Yüksek hümik asit
içeriğine sahip humatlar da uzun süreli ve iyi bir humus kaynağıdır. Hümik
maddeleri Şekil 1’de görüldüğü gibi üç ana gruba ayırmak mümkündür; Fülvik
asit, Hümik asit ve Hümin.
HÜMİK MADDELER
Fülvik Asit |
Fülvik Asit |
Hümin |
||
Açık Sarı |
Sarı-Kahverengi |
Koyu Kahve Rengi |
Gri-Siyah |
Siyah |
Bu tabloda Sağa gidildikçe,
·
Renk yoğunlu artar
·
Polimerizasyon derecesi artar
·
Moleküler ağırlığı artar
·
Karbon içeriği artar
·
Oksijen içeriği azalır
·
Asit değişimi azalır
·
Çözünürlük azalır
Hümik Maddelerin Kimyasal Özellikleri
Adı geçen terimleri kısaca tanımlamak
gerekirse;
Humus: Toprağın % 65-75’ini
oluşturan temel maddesidir. Tamamen çürümüş organik maddelerden oluşur. Toprak
verimliliğinde önemli rol oynar.
Humik maddeler: Üç organik kalıntı olan
hümin, fülvik asit ve hümik asitten oluşan kimyasal bir gruptur.
Hümik olmayan maddeler: Reçine, bal mumu
ve organik asitler gibi çözünmez ve dekompoze olmamış organik maddelerdir.
Humatlar: Hümik asit
tuzlarıdır.
Fülvik asitler: Tüm pH koşulları
altında suda çözünür formda olan hümik maddelerin bir bölümüdür. Fülvik
asitlerin renkleri açık sarı -sarı kahverengidir.
Hümik Asitler: Hümik asitler topraktan
elde edilen ana bileşiklerdir. Koyu kahve-siyah renklidirler. Doğal olarak
oluşan hümik asit moleküllerine bağlı 60 ‘ı aşan farklı iz element çeşitli
canlı organizmaların kullanımına hazır olarak bulunmaktadır.
Humin: Hümik maddelerin asit ya
da alkali herhangi bir pH değerinde suda çözünemeyen bir bölümüdür. Moleküller
yapıları çok büyüktür. Hümik maddeler içinde parçalanmaya en dayanıklı olandır.
LEONARDİT
Leonardit 70 milyon yıl
süren bir hümifikasyon süreci sonunda oluşan linyit kömürünün okside olmuş
formudur. Yüksek katyon değişim kapasitesine sahiptir. Leonardit kaynaklı hümik
asitler uzun süre etki gösterirler. Azot gibi besin maddeleri ile rekabete
girmezler. Organik tarımda da güvenle kullanılmaktadır.
Doğal Kaynak |
Hümik ve Fülvik Asit oranları % |
Leonardit |
40-90 |
Torf |
10-30 |
Saprofel Torf |
10-20 |
Linyit Katmanları |
10-30 |
Hayvan Gübresi |
5-15 |
Kompost |
2-5 |
Toprak |
1-5 |
Arıtma Çamuru |
1-5 |
Taş Kömürü |
0-1 |
Hümik ve Fülvik Asitlerin Bulundukları
Kaynaklar ve oranları
Doğal maden olarak üretilen Hümik Asit + FülfikAsit + Organik madde içeren ve
toprak tansiyonunu (PH) dengeleyen bir toprak düzenleyicisidir. Faydaları ve
etkileri aşağıda belirtilmiştir.
Hümik Maddelerin Kumlu Topraklarda Faydalari
Kumlu toprakların aralıklı bir yapısı vardır. Bu tip topraklarda besinler aşağı
doğru kolayca ilerler ve üretici için ekonomik kayıplara neden olur. Organik
maddeler yani humarlar toprağın besin maddesini tutmasını ve bitkinin bunlardan
daha rahat faydalanmasını sağlar. Hümik maddelerin etrafı negatif yüklüdür ve
uygulanan gübrelerdeki besin maddelerin ve aynı zamanda suyun tutulmasını
sağlarlar.
Hümik Maddelerin Killi Topraklarda
Faydaları
Killi topraklar sıkı, su geçirmeyen ve ağır bir yapıya sahiptir. Bu tipteki
topraklar soğuk ve nemli hava koşullarında suyu tutar, sıcak havalarda ise
büzülür ve küçülür. Her iki koşulda bitki gelişimi için uygun değildir. Toprak
kurumaya başladığı zaman su molekülleri kil parçalarının arasından uzaklaşır.
Suyun bu hareketi kil
parçalarının birbirlerine çok yaklaşmasına, hacimlerinin küçülmesine ve yüzeyde
çatlamalara neden olur. Yüzeyde görülen çatlamalar organik madde eksikliği olan
killi toprakların ortak özelliğidir. Bu tip topraklarda hümik madde eklenmesi
toprak yapısını iyileştirmektedir. Hümik asit kil parçalarının arasına girerek
kuru ve ıslak havalarda siki bir şekilde birleşmelerini ve yapışmalarını
engellemektedirler. Büyük hümik asit molekülleri kil parçalarını ayrı ayrı
tutabilmekte ve bunun sonucunda su ve besin maddeleri kolaylıkla bu alanlara
yerleşebilmektedir.
Leonardit in bitki üretimindeki etkileri;
Biyolojik Etkileri
1.
-Bitki enzimlerini uyarır,
2.
-Bitkide ve toprakta organik katalizör olarak rol oynar,
3.
-Su yosunları ve mayalarda olduğu gibi toprak mikroorganizmaları tarafından
istenirler ve hızla çoğalmalarını sağlarlar,
4.
-Bitki köklerinin solunum ve oluşumunu hızlandırırlar,
5.
-Bitkilerin vejetatif organlarının ve köklerinin büyümesini uyarır,
6.
-Bitki hücre zarlarının geçirgenliğini artırarak, bitki beslenmesini
yükseltir,
7.
-Bitkinin yasam isteğini artırır,
8.
-Bitkinin yasama isteği ve tohumun çimlenme gücünü artırır,
9.
-Bitki kök sistemi ve hücre çoğalmasını uyararak bitkinin dengeli
büyümesini sağlar.
Kimyasal Etkileri
-Toprağın özelliklerini, koruma gücünü artırır,
-Alkali şartlarda demirin bitki tarafından alınabilirliğini sağlar,
-Bitki gelişimi için gerekli olan organik ve mineral maddelerin her ikisini de
zenginleştirir,
-Bitkilerin ihtiyacı olan kimyasal gübrelerin, kök bölgesinde toprak suyunda
tutulmasını sağlar,
-Toprağın iyon değişim kapasitesini en uç noktaları çıkarır,
-Topraktaki elementlerin bitki tarafından alınabilir forma sokulmasını
sağlar,
-Toprakta tamponlama yaparak toksisiteyi önler,
-Toprak tuzluluğunun azalmasına yardımcı olur.
Fiziksel Etkileri
·
Toprağın parçalanma yapısını olumlu düzeye getirir,
·
Toprağın verimlilik kapasitesini artırır,
·
Toprağın havalanması arttırır,
·
Tohum yatağını güçlendirir,
·
Toprak erozyonunu önler,
·
Toprağın kolay ısınmasını sağlar,
·
Toprağın su tutma kapasitesini dengeler
Bitki Gelişimine Etkisi
Leonarditin bütün tarım ürünlerinde verimi önemli ölçüde arttırdığı
araştırmalarla kanıştanmış bir gerçektir. Yapılan uygulamalı araştırmalar
sonunda bazı bitkilerde leonardit kullanılması ile elde edilen verim artışları
aşağıda oranlarda bulunmuştur.
ÜRÜN ADI |
VERİM ARTIŞ ORANI |
Buğday |
%13-25 |
Domates |
%20-30 |
Arpa |
%15-18 |
Lahana |
%25-30 |
Karabuğday ve Darı |
%25-50 |
Elma |
%8-20 |
Mısır |
%30 |
Üzüm |
%25-30 |
Patates, Havuç |
%25-40 |
Pancar, Turp |
%25-40 |
Bütün narenciyede |
%30-60 |
Pamuk |
%10-30 |
Salatalık |
%34-38 |
Çayır, Çim |
%100’e kadar |
Bunların dışında çiçek
yetiştiren firmalardan alınan bilgilere göre: üretilen gül ve papatyanın
miktarı%30-100 arasında artmıştır, köklenme fazlalaşmıştır ve çiçeklerin açma
zamanında 10-15 gün arası erkencilik sağlanmıştır. Leonardit tarım ürünlerinde
sadece verimi arttırmakla kalmamaktadır.
Ürünün kalitesini de iyileştirmektedir.
Leonardit uygulanınca tarım bitkilerinin bünyelerinde daha fazla
besleyici-yararlı elementler toplanmaktadır. Örneğin leonardit kullanılması
ile:
C Vitamini |
Artış Oranı |
Pancarda |
%100’e yakın artmıştır |
Turpta |
%30’a kadar artmıştır |
Carotone |
Artış Oranı |
Pancarda |
%100’e yakın artmıştır |
Lahanada |
%25’e kadar artmıştır |
Riboflovin |
Artış Oranı |
Bazı Sebzelerde |
%8-14 Oranında artış göstermiştir |
Niacin |
Artış Oranı |
Pancarda |
%79 oranında artmıştır |
Lahanada |
%42 oranında artmıştır |
Turpta |
%52 oranında artmıştır |
–Protein pancar ve lahana yapraklarında
%16-18 fosfor %26-28 oranında artmıştır.
–Patateste daha fazla nişasta birikmiştir.
–Ketende daha kaliteli lifler oluşmuştur.
–Köklerde daha kaliteli yağlar birikmiştir.
–Pamukta nükleer asit oranı hızla artmıştır.
–Ayçiçeği tohumlarında yağ oranı hızla artmıştır.
–Domatesteki şeker ve C vitamini %45 oranında
artmıştır.
Hümik Asit ve Fulvik Asit Kaynakları
Nelerdir?
Aşağıdaki tabloda da görüldüğü gibi hümik ve fülvik asitler çeşitli
kaynaklardan elde edilebilir. Ancak bu kaynaklar arasında en yüksek hümik ve
fülvik asit oranı Leonarditte mevcuttur. Leonarditin hümik madde (hümik + fulvik
asit) kaynağı olduğu 1960 yılında keşfedilmiştir. Sonrasında araştırmacılar bu
maddeleri tarımsal alanlarda uygulamaya başlamışlardır.
Leonardit 70 milyon yıl
süren bir hümifikasyon süreci sonunda oluşan linyit kömürünün okside olmuş
formudur. Yüksek katyon değişim kapasitesine sahiptir. Leonardit kaynaklı hümik
asitler uzun süre etki gösterirler. Azot gibi besin maddeleri ile rekabete
girmezler. Organik tarımda da güvenle kullanılmaktadır. Aşağıda incelendiğinde
hümik ve fülvik asit kaynağı olarak leonarditin en fazla içeriğe ve değere
sahip olduğu görülmektedir.
Hümik ve Fülvik Asitlerin Bulundukları
Kaynaklar ve oranları
Hümik maddelerin hepsi toprakta kalıcıdır. Çevre koşullarına bağlı olarak
fülvik asitlerin yarı ömrü 10-50 yıl arasında değişirken, hümik asitlerin yarı
ömrü ise yüz yıl olarak ölçülür.
Hümik Asit ve Fülvik Asit Arasındaki Farklar Nelerdir?
Yukarıda da değinildiği gibi bitki kalıntıları çürüdükleri zaman fülvik ve
hümik asitlerin her ikisi de oluşur. Her iki asitte toprak ve topraktaki mikro
organizmalar için yaralıdır. Fülvik asit hümik aside göre daha küçük bir
moleküler yapıya sahiptir. Bunun sonucu olarak kalıcılığı daha azdır ve daha
kolay parçalanır. Ancak yaprak uygulamalarında bitkiye giriş hızı daha
yüksektir. Hümik asit ise toprakta uzun süre kalır ve zaman içerisinde yavaş
parçalanır. Genel olarak toprak organik madde miktarını arttırmada uzun süreli
etkilerinden dolayı hümik asitlerden faydalanılır.
Hümik Maddelerin Kumlu Topraklarda Nasıl
Bir Faydası Vardır?
Kumlu toprakların
aralıklı bir yapısı vardır. Bu tip topraklarda besinler aşağı doğru kolayca
ilerler ve üretici için ekonomik kayıplara neden olur. Organik maddeler yani
humatlar toprağın besin maddelerini tutmasını ve bitkinin bunlardan daha rahat
faydalanmasını sağlar. Hümik maddelerin etrafı negatif yüklüdür ve uygulanan
gübrelerdeki besin maddelerini ve aynı zamanda suyun tutulmasını sağlarlar.
Hümik Maddelerin Katyon Değişim Kapasitesi
ile Besin Maddelerini Tutması Hümik Maddelerin Killi Topraklarda Nasıl Bir
Faydası Vardır?
Killi topraklar sıkı, su
geçirmeyen ve ağır bir yapıya sahiptir. Bu tipteki topraklar soğuk ve nemli
hava koşullarında suyu tutar, sıcak havalarda ise büzülür ve küçülürler. Her
iki koşulda bitki gelişimi için uygun değildir.
Toprak kurumaya
başladığı zaman su molekülleri kil parçalarının arasından uzaklaşır. Suyun bu
hareketi kil parçalarının birbirlerine çok yaklaşmasına, hacimlerinin
küçülmesine ve yüzeyde çatlamalara neden olur. Yüzeyde görülen çatlamalar
organik madde eksikliği olan killi toprakların ortak özelliğidir.
Bu tip topraklara hümik
madde eklenmesi toprak yapısını iyileştirmektedir. Hümik asit kil parçalarının
arasına girerek kuru ve sıcak havalarda sıkı bir şekilde birleşmelerini ve
yapışmalarını engellemektedirler. Büyük hümik asit molekülleri kil parçalarını
ayrı ayrı tutabilmekte ve bunun sonucunda su ve besin maddeleri kolaylıkla bu
alanlara yerleşebilmektedir. Şekil 4 da hümik maddelerin killi toprakların
yapısını nasıl iyileştirdiği ve gevşettiği görülmektedir.
Hümik Asitlerin Diğer Faydaları Nelerdir?
Humik asitlerin yararları fiziksel,
kimyasal ve biyolojik olarak üç grupta toplanır.
1-) Fiziksel Yararları:
a) Toprağın yapısını düzeltir.
b) Toprağın havalanma özelliğini
arttırır. Köklerin daha iyi havalanmasını sağlar
c) Toprağın su tutma kapasitesini arttırır. (Kendi
ağırlığının 20 katı fazla ağırlıktaki suyu tutabilme yeteneği vardır.)
d) Toprağın rengini koyulaştırarak daha fazla
güneş enerjisinin emilmesini sağlar.
2) Kimyasal Yararları:
a) Asidik ve bazik özelliklerdeki
toprakları nötralize eder. Fazla tuzluluğu ve fazla kireçliliği gidererek
toprağın pH’ sını düzenler.
b) Suda çözünebilir inorganik gübreleri kök
bölgesinde depolar ve bitkinin ihtiyacı oldukça bunları serbest bırakır.
c)Toprağın katyon değişim kapasitesini en
yüksek seviyeye çıkartır.
d) Hümik asit kimyasal olarak aktif bir
karaktere sahiptir ve topraktaki çeşitli metaller, mineraller ve organikler ile
çözünebilir veya çözünemez kompleksler oluşturma yeteneği vardır. Bu özelliği
bitkinin besinleri kolay ve sürekli almasını sağlar. Demir noksanlığını
gidermeye yardımcı olur.
e) Şelatlama özelliğine sahiptir.
f) Topraktaki kireç içerisindeki
karbondioksiti serbest duruma getirir. Bu serbest karbondioksitin fotosentezde
kullanılması imkanını hazırlar.
g) Topraktaki azot, fosfor, potasyum, demir,
çinko ve iz elementler gibi gerekli besinlerin bitki tarafından alınabilmesini
en yüksek düzeye çıkartır.
h) Bitki gelişimi için gerekli olan
mineraller (iz mineraller de dahil) ve organik maddelerce zengindir. Ayrıca,
doğal karbon içermesinden dolayı bitkinin gelişiminde kullanılabileceği oldukça
fazla miktarda enerji de ihtiva eder (1 gramda 5.000 kaloriye kadar)
ı) Hümik asit biyokimyasal özelliği ile
toprağın zararlı, kirletici ve zehirli maddelerden temizlenmesini sağlar.
Toprakta mevcut olan kurşun, cıva, kadmiyum ve diğer zararlı ve radyoaktif
elementlerin, endüstriyel atıkların, zehirlerin ve çevre için zararlı kimyasal
maddelerin (ilaçlamadan gelenler de dahil) çözünebilir durumdan çözünemez
duruma geçmelerini sağlar. Böylece, bunların bitki tarafından emilmelerini
önler. Bunların zamanla dibe çökmesi sonucu toprak temizlenir.
3) Biyolojik Yararları:
a) Hücre bölünmesini hızlandırır.
Dolayısıyla, bitkinin büyümesi ve gelişmesi de hızlanır.
b) Kök oluşumunu ve gelişimini hızlandırır.
Kökleri kuvvetlendirir. Saçak kök oluşumunu teşvik eder.
c) Tohumda çimlenmeyi hızlandırır. Bitkinin
hayatta kalabilme yeteneğini arttırır. İdelerin daha hızlı ve kuvvetli
büyümelerini sağlar.
d) Bitkide hücre enerjisinin
fazlalaşmasını sağlar.
e) Bitki metabolizmasını düzenleyerek
azot bileşenlerinin birikmesini önler.
f) Yararlı toprak mikroorganizmalarının
gelişmeleri ve çoğalmaları üzerinde uyarıcı etki yapar. Bunların topraktaki
miktarını ve aktivitelerini arttırır.
g) Bitkinin soğuğa, sıcağa ve fiziksel
etkilere karşı dayanıklılığını arttırır. Böcek ve hastalıklara karşı direncini
çoğaltır.
h) Meyvelerde (üründe) hücre duvarları
kalınlığının artmasını sağlar. Böylece, ürünün depolanma süresi ve raf ömrü
uzar.
ı) Elde edilen ürün (meyve, sebze,
çiçek, dane, kök gibi) daha kaliteli olur. Bunların, dış görünüşlerinin daha
göz alıcı ve besin değerlerinin daha yüksek olmasını sağlar.
KAYNAKLAR
1. Burdick, E. M., 1965. Commercial
Humates for Agriculture and the Fertilizer Industry. Economic Botany, Vol. 19,
No:2:152-156.
2. Freeman, P. G., 1969. The use of
Lignite products as plant growth stimulants. Technology and use of Lignite, IC
Bureau of Mines Information Circular, 8471:150-153: 160:162:164.
3. Senn, T. L. And Kingman, A. R., 1973. A
review of Humus and Humic Acids. Clemson University, Dept of Horticulture,
Research Series No. 145, March.